.

AD BANNER

Yerliköyde Harman Zamanı




Siz gençler bilmezsiniz de; eskiden traktör, biçerdöğer falan yoktu. Kağnılar, at arabaları vardı öküz ve at koşulan. Ekinler tırpanla biçilirdi. BABAM Koca Mıstık’la  Hoşafçı’nın üstüne tırpancı yoktu köyde. Biçilen ekinler yığın yapılır, dökülen sapları toplamak için tırmık çekilirdi.

Harmanlar köy önündeydi. Çayır Harman’dan Bağlar’a kadar. Her harmanda da bir haymalık.

İçi tertemiz ve serindi. Tarladan saplar kağnılarla çekilir, düven sürülürdü. Öyle bir gıcılaması vardı ki o kağnıların. Tozun toprağın içinde düven sürmek, harman aktarmak, yeterince ezilip saman haline gelen sapı yığın yapmak, harman savurmak ne zor işti. Ama zevkliydi de. İnsanlar zaman zaman birbirine yardım ederdi, mutluydu insanlar.

Sonra traktör geldi, sonra tek tük biçerdöğer. Uzun müddet daha tırpan işi devam etti. Hayvanlara saman yapmak için gene birkaç tarla tırpanla biçilir, düvenle saman yapılırdı.

Hiç unutmam; Kıbrıs Barış Harekatı'nda Babamgil Bekirağa'da tırpan biçiyordu. Barış Harekatı'ndan sürekli haberler veren, Mehmet Amcam'ın pilli radyosunu, babamgilin yanında ilerletmek görevi benimdi.



Her evde inek, kömüş (Manda), koyun mutlaka bulunurdu. Hepsinden sürüler vardı, sığır, dana, kömüş, koyun sürüleri. Üç-beş tavuk, culuk, badı vardı her evde. Yumurtaya, sebzeye para verilmezdi, doğaldı hepsi. Çoğu şeyi kendimiz yetiştirirdik. 

Suat Zobu 

yerliköy


.